Psikoterapi Nedir? Nasıl Yapılır?

Psikoterapi, ruh sağlığı uzmanın desteği ile uygulanır. Konuşma yöntemiyle sorunlar ele alınır. Psikoterapiyi normal bir konuşmadan ayıran önemli farklılıklar vardır. Bu farklılıklar; seans odasının gizliliği ve mahremiyeti. Terapistin yargılamayan tutumu vardır. Açık ve empatik yüzleştirme yapan kişidir. Farkındalığı arttırmak amaçlı analizler ve çözümler geliştirilir. Diğer bireylerin yaptığı gibi bir genel bir konuşma değildir. Bilimsel yöntemlerle kanıtlara dayalıdır. Teori ve kuramları baz alarak bilimsel bir yaklaşım sunar. Terapi etkisini oluşturan analiz, çözümlemeler ve sorular içerir. Profesyonel bir ilişkidir ve bir ücretlendirmesi vardır.
Psikoterapide, zihinsel, ruhsal veya duygusal olarak yaşanılan sorunları anlamayı hedefler. Geniş bir bakış açısıyla sorunun gelişim mekanizmalarını tespit eder. Bu süreçte düşüncelerinizi duygularınızı ve davranışlarını değiştirmenize olanak sağlanır. Psikoterapi, danışanlar ve terapist tarafından ortak bir hedef belirlenerek sistematik şekilde o sorun ile başa çıkmayı ve başa çıkma yetenekleri geliştirmeyi amaçlar.
“Psikoterapi: Ruhsal Dengelenmenin ve Kendinizi Keşfetmenin Yolculuğudur.”
Psikoterapi durumsal bir bakış açısıyla yapılmaz. Kimi zaman geçmiş nesilleri, aktarılan kuşaklar arası travmaları, ebeveynlerin etkilerini, mizaç, içsel ve dışsal faktörleri bütüncül şekilde değerlendirerek şimdiki soruna sebep olan noktaları tespit ederek müdahaleler de bulunur. Bu sebeple köken odaklı yapısı nedeniyle kalıcı bir şekilde karakter üstünde değişimler yaratır. Psikoterapi bittiğinde yeni bir kişilik yapılanması, sağlıklı baş etme stratejileri ve sağlıklı bir yetişkin moduna sahip olurlar.
Seans odasında konuşma dışında uzman danışanın ihtiyaç duyduğu teknikleri uygular. Bu teknikler konuşma terapisine ek olarak hedef odaklı çalışmalardır. Örnek; kusurlu ve sevilemez olduğuna inanan birinin bunu öğrendiği çocukluk anıları bulunur. O anılara bireyler götürür ve o anıları çocukluğundaki anda çalışır. Kişiyi çocukluğuna götürüldüğünde bu süreç yeniden yaşatılabilir. Bireylerin çocukluğuna inilerek bugün ki zorlu sorunlar orada halledilir. Bu çalışmalara imajinasyon, yeniden yazma, senaryolaştırma, canlandırma veya hipnoz gibi bazı isimler konulmaktadır. Bu çalışmalar boyunca danışanın gözleri kapalı bilinci açık haldedir.
Danışanın terapi hedeflerini gerçekleştirmesi için her hafta süreç takip edilir. Seans içinde 5-10 dakika geçen haftayı ve varsa ödevler ele alınır. Danışanın sorunu aşması için 20-30 dakika psikoterapötik teknikler uygulanır. Kalan 5-10 dakika tekrar ödev planlaması yapılır ve seans sonlandırılır.
Psikoterapi Tedavisi Nasıl Yapılır?
Psikoterapide ilk seans keşif yolculuğunun başlangıcıdır. Terapistinize önce iç dünyanızı açma, sorunlarınızı aktarma, hayat hikayenizi paylaşma, duygu ve düşüncelerinizi paylaşmanın başlangıcıdır.
- İlk Görüşme:
Tanışma yapılır ve terapi hedefleri belirlenir. Terapistiniz sizin bugün ki sorunlarınızın geçmiş yaşam öykünüzle olan ilişkisinin bağlantısını kurmaya çalışır. Bugün yaşadığınız sorunlarla geçmiş yaşam öykünüzü değerlendirir. Bu değerlendirme sonucu terapide ele alınması gereken parçaları seçer.
- Değerlendirme Süreci:
Bireyin düşünce yapısı, duygusal durumu ve davranışlarını değerlendirildiği seanslardır. Bu değerlendirme süreci terapi hedeflerinin netleştirildiği, tetikleyicilerin saptandığı seanslardır. Terapinin temelinin atıldığı seanslardır.
- Tedavi Planı Oluşturmak:
Toplanan verilerin, terapist tarafından bir tedavi planına oturtulur. Bu süreçte kullanacak psikoterapi yöntemlerinin ve tekniklerin belirlenmesidir. Oluşturulan tedavi planına formülasyon adı verilir. Terapinin gidişatının bir yol haritası olarak değerlendirilebilir.
- Terapi Seansları:
Seanslar: Haftada 1 gün veya 2 haftada 1 gün olacak şekilde gerçekleşir. Daha uzun aralıklar olan seanslar psikoterapi değil danışmanlık süreci olarak adlandırılır. Tedavi planı oluşturulduktan sonra gerçekleştirilen seanslar psikoterapi hedeflerine yönelik somut müdahaleleri barındırır. Terapi planı oluşturmak için sıklıkla 1 seanstan başlayan 8 seansa kadar giden bir vakit ayrılabilir.
Terapi seansları içerisinde terapistler duruma özgü teknikler kullanır. Örneğin; otomatik düşünce formu vererek düşüncelerini değiştirmenizi sağlar. Sandalye teknikleri ile düşüncelerinizi irdelemenize olanak sağlar. İmajinasyon gibi tekniklerle duygusal bir alan yaratarak davranışsal değişime ışık tutar. Değişimin büyük parçası bu teknik süreçte gerçekleşir. Unutulmamalıdır ki terapistinizle olan ilişkinizde terapinin değişime teşvik edici parçasıdır. Sağlıklı bir terapide terapistiniz ile uyumunuz söz konusudur. Terapi de terapistiniz sizin sorun alanınız ile ilgili bazı ödevler ve uygulamalar verebilir. Bu ödevlendirme ve uygulamanın amacı hafta içerisinde terapinin değişime olanak vermesini arttırmaktır.
- İlerlemelerin Değerlendirilmesi:
Belirli aralıklarla yapılan seansların ne düzeyde etkisi olduğu değerlendirilir. Hedefler tekrar değerlendirilir. Gerekirse yeni hedefler eklenir ve yöntemin uygunluğu değerlendirilir.
- Sonlandırma ve Gelecek Planlaması:
Seansların kazanımları değerlendirilir. Bireylerin seans sonrasında nasıl bir yol izlemeleri gerektiği ele alınır. Gelecekte olası karşılaşılabilecek zorluklarla baş edebileceği konusunda çalışmalarla seanslar sonlandırılır. Sonlandırma seansları sıklığı 2 haftada 1 – Ayda 1 ve 3 ayda 1 olacak şekilde takip seanslarıyla sonlandırılır. İyilik hali takip edilir.
Sonuç: Psikoterapi bireylerin kendisini fark etmesi, keşfetmesi, geliştirmesi ve iyilik halini arttırmasını hedefler. Psikoterapi kişiye özeldir. Kişinin yaşam öyküsüne özel terzi dikimi bir süreçtir. Kendinizi keşfetmeye ve sorunlarınızı çözmeye adım adım yaklaştıran bilimsel temelli bir yolculuktur.
Psikoterapi Ne İşe Yarar?
Bireylerin zihinsel ve duygusal zorlukları aşmasına yardımcı olan bir süreçtir. Her birey için kişisel ve çarpıcı bir deneyim alanı sunar. Sağlıklı bir zihinsel ve duygusal dünyaya sahip olmayı sağlar. Bu süreçte birçok etki mekanizması vardır. Psikoterapinin sağladığı temel faydaları sırasıyla özetleyelim.
- Psikolojik Sorunlara Çözüm Geliştirme:
Yaşanılan tanılı veya tanısız ruhsal kökenli sorunların bilimsel temellerle çözümünü sağlar.
- Duygusal ve Profesyonel Destek:
Bireylerin duygusal yüklerini paylaşabilecekleri bir güvenli, gizlilik dahilinde ve bilimsel süreçle yürütülen bir süreç sunar. Terapistin varlığı ve uyguladığı teknikler bireylerin zorlantılarını hafifleterek baş etme gücünü geliştirir.
- Farkındalık ve Kendini Keşfetme:
Terapi bireylerin kendisini anlamasını sağlayarak, duyguları, düşünceleri ve davranışların şekillenmesini sağlar. Farkındalık olmadan bir değişim mümkün değildir. Farkındalıklar değişimin ön koşuludur. Farkındalık olmadan değişim olmaz. Bazı durumlarda danışanlar farkındalıkları olmasına rağmen değişemediklerini belirtir. Fakat bu durumun nedeni bilişsel yani düşünsel düzeyde kalmasıdır. Değişim için duygusal ve davranışsal farkındalıklara da ihtiyaç vardır. Bir çoğumuz düşünsel boyutta farkındalığa sahibizdir. Farkındalığın hangi boyutunun değişim yaratacağı klinisyen tarafından görülebilir. Gereken hedef noktasını klinisyen parlatır ve danışanın yararına sunar.
“Bir uzmanın uzattığı yardım eli duygusal ve davranışsal farkındalık için kaynaktır.”
- Stres Yönetimi, Öfke Yönetimi, Duygu Yönetim Süreçleri:
Stres, öfke, kaygı ve negatif duygularla baş etmenin yolları psikoterapi ile öğrenilebilir. Duygularınızın ve stresinizin altında yatan kaygılı düşünceler ortaya çıkarılabilir. Günlük iyilik halinizi bozan, fark etmediğiniz inançlarınız ortaya çıkarılır. Yeni baş etme yöntemleri geliştirilir.
- İlişki Geliştirme:
Ailevi, iş yaşamı ve yakın ilişkilerinizin sizi tetikleyen yanları vardır. Bu etkileşim geçmiş travmalarınızın çalışılmasıyla bugüne bugün gözünden bakmanızı sağlayarak sizi özgürleştirir.
Örnek: Çocukluk dönemi boyunca başarısızlığını ve yetersiz biri olduğunu duymuş bir birey. İş yaşamında arkadaşlarının uyarılarını saldırganca bulabilir. Yetersiz kılındığını hissedebilir. Kırılgan ve incinmiş hissedebilir.
- Özgüven Artışı:
Geçmişin izini bugün de değiştirmeyi başaran bireyler bugün kendilerine objektif bakmayı öğrenir. Bu objektif bakış açısı var olan özgüveni artırır. Gelişime ihtiyaç duyulan alanları geliştirecek cesareti yükler.
- Travmaların Üstünden Gelmek:
Bireyler, travmatik yaşantılarıyla yüzleşerek üstlerinde kalan geçmişin etkisini bırakır.
- Zihin ve Beden Sağlığı:
Psikoterapi zihinsel sağlığı arttırıp fiziksel sağlığın önünde iyilik halini arttırır. Ruhsal kökenli fiziksel rahatsızlıkları azaltır. Düşünceleri ve duyguların şiddetini azalttığı için uyku kalitesini arttırır. İnsan ilişkilerini geliştirmesiyle bedensel bir iyileşme halini destekler. Dünya ile sağlıklı bağlar kuran bir birey daha iyi köklenebilir.
Psikoterapi Neden Yapılır?
Psikoterapi bireylerin tanılı veya tanısız ruhsal sorunlarının çözümünde kullanılır. Bazı durumlarda kişisel gelişim ve potansiyelini açığa çıkarmak amacıyla çalışmalar yapılabilir. Terapi almak için sadece büyük bir sorun olması gerekmez. Bireyin kendini gerçekleştirme ihtiyacıyla ilgili konularda da çalışmalar yapılabilir. Bu sorunlar başlıca; iş stresi, iş verimliliğini arttırma, öfke yönetimi, stres yönetimi, duygu yönetimi, çift veya arkadaş ilişkilerini doyumlu kılmak gibi hedeflerde içerebilir. Tanılı hasta gruplarında ise obsesif kompulsif bozukluk, kaygı bozuklukları, psikosomatik şikayetler, borderline veya narsistik kişilik bozukluğu gibi sorunlarla da çalışılmaktadır. Bireylerin düşünce, duygu ve davranış sistemlerinde değiştirmek istedikleri her sorunla psikoterapi de çalışılabilir.
Psikoterapi Kimlere Uygulanır?
Psikoterapi sadece psikolojik bozuklukları ve tanılı hastalara değil, aynı zamanda duygusal zorluklar yaşayan, kendini keşfetmek isteyen, potansiyelini ortaya çıkarmak isteyen ve geçmişin yükünü kenara koymak isteyen bireyler için başvurulabilir bir yöntemdir.
Başlıca destek alabilecek gruplar;
- Kaygı, panik atak ve anksiyete bozukluğu olan bireyler.
- Duygusal çöküşler ve depresyonu olan bireyler.
- Kayıp ve yas süreci yaşayan kişiler.
- Çift ve ilişki problemleri yaşayanlar.
- Yeme bozukluğu ve duygusal yeme problemi yaşayanlar.
- Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) belirtileri gösterenler
- Narsistik kişilik bozukluğu ve borderline kişilik bozukluğu gibi birçok kişilik bozukluğunda uygulanabilir.
- Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ve Takıntıları olan bireylerde.
- Davranışsal zorluklar (Çekingenlik, öfke ve stres yönetimi zorlukları)
- Kendini geliştirmek ve potansiyelini gerçekleştirmek isteyen bireylerle psikoterapi uygulamaları yapılabilmektedir.
Psikoterapi, kişilerin ruhsal sorunlarla veya duygusal zorluklarla başa çıkmasını geliştiren bilimsel bir yaklaşımdır.
“Her birey psikoterapi sürecinde iyileşir, gelişir ve büyür.”
Psikoterapi Faydaları Nelerdir?
Psikoterapide birçok hedef ve gelişim noktası yaratmak amaçlanabilir.
Psikoterapinin faydalı başlıca özellikleri:
- Güvende hissetmek, gizlilik ilkesi nedeniyle ve bilimsel yaklaşım etkisiyle kendinizle sağlıklı derin bağlar kurma, yüzleşme ve değişim imkânı sağlar.
- Kendinizi anlama, iyileştirme ve bilimsel metotlarla ruhsal zorlantılarınızı çözmenizi sağlar.
- Bazı bireyler duygusal iniş çıkışlar büyük bir hızla yaşar. Buna duygu regülasyonu sorunları denir. Psikoterapi duygu regülasyonunu arttırır.
- Duygusal ilişkilerimiz, iş ve arkadaşlık çevremizde bazı kişiselleştirmeler ve alınganlıklar yaşayabiliriz. İlişkilerimizde karşılanmayan ihtiyaçlarımızı talep etmekte ve yönetmekte zorlanırız. Bu zorlantılarla baş etmemize ve sağlıklı ifadeler geliştirmemize psikoterapi alan açar.
- Yaşam hedeflerimiz ve kurtulmak istediğimiz davranışlarımızdan bizi uzaklaştırır. Sağlıklı beceriler geliştirmemizi sağlar.
- Zihinsel ve duygusal sağlığın korunması ve geliştirilmesinde yardımcı olur.
- Geçmiş travmalarımızın, toplumsal travmalarımızın ve çocukluk yaşamı deneyimlerimizin bugün üstünüzde kurduğu duygusal yüklerden kurtulmanızı sağlar.
Psikoterapi yaşam kalitesini arttırmanın yanı sıra, tanılı ve tanısız ruhsal zorlantılarınızı, duygusal zorluklarınızın çözümünde destek sağlar. Sağlıklı ilişkiler kurmanıza fayda sağlar.
Etkili Bir Psikoterapi İçin Ne Yapmak Gerekir?
Etkili bir psikoterapi süreci için doğru uzmanla, doğru belirlenmiş hedefler ve uzmanın doğru teknikleri kullanarak ilerlemesiyle sorunlarınızı çözmek mümkün.
- Doğru Psikolog Seçimi: Danışanların kendi ruhsal zorlantıları ve ihtiyaçlarına uygun psikoterapi ekolünü bulmakta zorlanabilirler. Birçok danışan hangi terapi ekolünden destek alacağını bilemez. Kendi ihtiyaç duyduğunuz uzmana yaşadığınız sorunu kısaca özetleyerek onun terapi yaklaşımının bu sorun için uygun olup olmadığını sorabilirsiniz.
- Doğru Terapi Yaklaşımı: Sizin için uygun olan terapi yaklaşımını belirlemeniz ve o yönteme özgü uzmanları aramanız memnun bir süreç geçirmenizi sağlar. Örnek: Bazı terapi ekollerinde terapistler pasiftir. Bazı terapi yöntemlerinde aktiftir. Bazı terapi yöntemlerinde terapistler soruları doğrudan yanıtlamaz. Bazı terapi yöntemlerinde terapist destekleyen ve soruları yanıtlayandır. Bu nokta da hangi terapi yaklaşımının iyi olup olmadığını uzmanla ilk görüşme yaparak belirleyebilirsiniz.
- Hedef Belirleme: Terapi sürecinde net ve ulaşılabilir hedefler seçilmelidir. Örnek: Kaygısız bir insan olmak iyi bir hedef değildir. Trafiğin yoğun olduğu saatlerde akşam saatlerinde araba sürecek kadar kaygısız olmak iyi bir terapi hedefidir. Hedeflerinizi somutlaştırın.
- Düzenli Seanslar: Terapi seansları size bazı tekniklerin uygulandığı ve sürecin dışarıda da danışan tarafından takip edildiği süreçlerdir. Terapinin düzenli olması danışana verilen ödevlerin takibini sağlar. Süreklilik sağlamak terapinin etkisi arttırır ve gelişime katkı sunar.
- Açık, Net ve Samimi Olmak: Terapistinize açık ve net olmalısınız. Terapi ödevlerini yapamadığınız da terapi gidişatında hoşunuza gitmeyen bazı şeyler gözlemlendiğiniz debu durumu her zaman sorabilir olmalısınız.
Birçok danışan terapi süreçlerini yarım bırakmaktadır. Terapi süreçlerinizi yarım bırakmadan önce terapistinizden geri bildirim alın. Açık bir iletişim sürecinizin sağlıklı gitmesini sağlar. Süreç hakkında terapistinizi bilgilendirin. Talep ve arzularınızı ileterek verim alma şansınızı arttırabilirsiniz.
Psikoterapi Neden ve Hangi Durumlarda Uygulanır?
Ruhsal ve duygusal zorluklarla baş etmekte zorlandığımız zamanlarda psikoterapi alabilirsiniz. Duygusal süreçler, stresli yaşam olayları veya travmalar bireyin iç dünyasında derin yaralar açar. Bu yaralar bir profesyonelin yardımıyla onarılabilir.
Psikoterapi bir psikiyatrist tarafından tanısı konulmuş ruhsal sorunlarınızda uygulanabilir Kişisel olarak zorlandığınız fakat tanı almamış ya da tanı alabilecek bir rahatsızlığınız olmayabilir. Bireylerin kendi yaşamlarında gördükleri sorunlar ve zorlantılarda psikoterapiye başvurabilirler.
Psikoterapi Türleri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Bireylerin bilişsel ve duygusal sorunlarını analiz etmeyi sağlayan yöntemlerdir. Çeşitli bilimsel metot ve yöntemlere dayanır. Bu yöntemler yaşanılan sorunları çözmeyi ve iyileştirmeyi amaçlar. Dünya genelinde yüzlerce psikoterapi yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemlerin birbirinden ayrışan yönleri olmaktadır. Bilimsel olarak incelenmiş geçerliliği ve etkisi kabul görmüş yöntemler ele alınacaktır.
1. Bilişsel Davranışçı Terapi
Düşüncelerimiz, duygularımız ve davranışlarımızı değiştirmeyi hedefleyen bir yöntemdir. Olumsuz düşünce kalıpları ve inançlarımız ile çalışır. Hayatımız da yer alan mantıksız ve rasyonel olmayan kalıpları hedef alır. Çocukluğu veya ergenlikte neler yaşadığımıza tedavi sürecinde yer vermez. Sadece bugün ki sorunu hedef alır. Hedef odaklı kısa süreli bir terapi yöntemidir. Bilişsel Davranışçı Terapiye bakış açısı şimdi var olan düşüncelerimizi değiştirmemizin yeterli olduğu bakış açısıyla bakar. Kısa ve orta vadeli bir terapi yöntemidir.
2. Diyalektik Davranış Terapisi
Bireylerin farkındalık geliştirmesi, kabulü arttırma, duygu düzenleme, tolerans penceresini genişletmeyi, kişilerarası ilişkileri arttırmayı hedefleyen içsel bir terapi yöntemidir. Duygusal zorluklar yaşarken başa çıkma becerilerimiz düşebilir. İlişkilerimiz sekteye uğrayabilir. Zor duygularımızla baş etmek güçleşir. Nasıl baş edebileceğimiz konusunda kişilerarası becerileri de ekler. Zıtlıklarla birlikte kabul ve değişime odaklanır. Bu yolla sağlıklı başa çıkma mekanizmaları geliştirmemize kapı aralar. Orta vadeli uzunlukta bir terapi yöntemidir.
3. Dinamik Psikoterapi Nedir? (Psikodinamik Terapi)
Geçmiş çocukluk deneyimlerimizin, çocuklukta aldığımız bakım şeklimizin, dış dünya ile bebeklikten ergenliğe kadar olan etkileşimimizin kişilik yapılanmamız da etkileri olduğunu kabul eder. Bugün bu deneyimlerin duygularımızı davranışlarımızı yönettiği bakış açısıyla terapi sürecine yaklaşır. Bilinç dışındaki çatışmaların ve savunma mekanizmalarının güdümünde ruhsal rahatsızlıklar oluştuğunu kabul eder. Bu çatışmaların ve savunma mekanizmaların ele alınmasının tedavi sürecinde önemli yeri olduğunu kabul eden psikoterapi yaklaşımıdır. Uzun süreli bir terapi yöntemidir.
4. Kişilerarası Terapi
Kişilerarası Terapi (KİPT), ilişkilerimizi ve sosyal ağımızı arttırarak ruhsal zorluklarla baş etmemizi sağlayabileceğimizi kabul eder. Sosyal destek mekanizmalarımızın ruh sağlığımız üzerindeki etkisinin büyük bir paydaya sahip olduğunu belirtir. Bireylerin sıkıntılarını azaltmanın yolunun kişilerarası etkileşimi ve ilişkileri geliştirmek olduğu belirtilir. Kişilerarası terapinin, hastaların duygusal ve somut destek görmesinin iyileştirici gücünü ortaya çıkartmayı hedefler. Kısa süreli bir terapi yöntemidir.
5. Aile Terapisi
Aile içindeki dinamiklerin ve sorunların ele alınmasını amaçlar. İletişimi, birlikte etkileşimi, uyumu, uzlaşmayı, çatışma çözme becerisi çözmeyi arttırarak aile üyeleri arasındaki sağlıklı bir yapıyı kurmayı amaçlar. Aile terapisine gitmek için evli olmaya gerek yoktur. Duygusal bağ taşımak yeterlidir. Çift ve ilişki terapistleri her iki tarafla birden görüşmeler gerçekleştirir. Çiftler ortak terapi hedefleri belirler. Bazı tekrarlayan hatalı davranış kalıplarıyla yüzleşirler. Bu kalıpları ilişki içerisinde değiştirmeleri amaçlanır.
6. Destekleyici Terapi
Bireylerin yaşadığı zorlukların ve psikolojik semptomların hafifletilmesi amaçlar. Bireylerin güçlenmesinin sorun çözmekten daha önceli olduğunu savunur. Terapist yargılamadan destekleyici bir rolde dinleyici olur. Kısa süreli bir terapi yaklaşımıdır. Bireyin içsel kaynaklarını ve yeteneklerini fark etmesini amaçlayarak içsel sürecin deneyimlenmesine odaklanır. Bu şekilde bireylerin kendilerini iyi hissederek zorluklarla baş edebileceğini ve güçleneceğini kabul etmektedir.
7. Varoluşçu Psikoterapi
İnsanlar için yaşamdaki anlam, özgürlük ve sorumluluk parçalarının önemli olduğunu savunmaktadır. Varoluşsal kaygıları anlamak üzerine kuruludur. Anlam arayışının, özgürlüğün, sorumlulukların, varoluş kaygımızın, bireysel deneyimlerimizin ve insan ilişkilerinin önemi konularını önceliklendirir. Bireyin içsel keşif sürecine odaklanır. Yaşamdaki zorluklarla yüzleşerek onları anlamlandırmayı sağlar. Seçimlerimizin sorumluluklarıyla bizleri şefkatli bir yerden yüzleştirir ve değişime kapı aralar. Ölüm, özgürlük, boşluk, yalnızlık ve anlamsızlık kavramlarını ele alır. Bireyin biricik olduğunu öznelliğe önem vererek ele alır.
8. Evlilik ve Çift Terapisi
Çiftlerin ilişkilerinde ortaya çıkan çatışmaları çözmeyi amaçlar. Anlayış, bağ kurma, empatik olma ve uyumlanma becerilerini geliştirmeyi amaçlar. Çiftler özelinde açık ve etkili bir iletişim kurmayı amaçlar. Birlikte sorun çözme becerisini geliştirir. Empatiyi arttırarak duygusal bağları derinleştirir. Geçmiş çift ve bireysel yaşam deneyimlerinin ilişkiyi etkilemesini engellemeyi amaçlar. Aile ve Çift terapisinde belirlenen hedeflere ulaşmayı sağlamak için yeni stratejiler geliştirmeyi konu edinir. Bu süreç, birçok çift ve ailenin ilişkilerinde olumlu değişimleri getirir.
9. Grup Terapisi
Grup terapileri, ortak bir sorun veya ortak bir amaçla bir arada bulunulmuş insanların olduğu psikoterapi ortamıdır. Destek ve paylaşımlar grup dinamiğinin iyileştirici gücünü oluşturur. Çeşitli bakış açılarını grup içerisinde keşfederek yeni çözüm yollarını destekler. İletişim becerilerini geliştirir. Aktif dinleme, empati kurma ve destek verebilme becerilerini arttırır. Modelleme ve sosyal öğrenme yoluyla yeni davranışlar kazanımını arttırır. Güvenli bir ortamda travmatize edilmeden spontane olmayı sağlar. Bireyin yalnız olmadığı hissinin pekiştirir. Ortak sorunlar üzerinde çalışarak kişisel büyüme hedefinin kar topu etkisi yapmasını sağlayabilir.
10. Bütüncül Psikoterapi
Bütüncül psikoterapi, kişilerin sadece ruhsal yönlerine odaklanmaz. Zihinsel, bedensel ve ruhsal ihtiyaçların tümünü değerlendirirler. Holistik bir yaklaşımdır. Tüm duygusal, fiziksel ve ruhsal boyutları ele alırlar. Bireyin ihtiyacına uygun kişiye özel bir terapi sunarlar. Birden fazla terapi yaklaşımını eklektik bir şekilde terapi içerisinde kullanırlar. Duygusal ve bedensel farkındalığa da önem verilir. Sosyal destek sistemine kadar gidebilecek birçok yapıyı aktive etmeyi amaçlar. Bireylerin bütün genel sağlık ve iyilik halini destekleyen bir terapi yöntemidir. Diğer yöntemlerden farkı bütüncül bakış açısıyla birçok tekniği içerisinde barındırmasıdır.
11. Psikanalitik Psikoterapi
Psikanalitik terapiler Sigmund Freud tarafından ortaya atılan teorilerle geliştirilmiştir. Bu yaklaşım bireylerin bilinçdışına düşünce, duyguların ve bastırılmış davranışların gün yüzüne çıkarılmasını amaçlar. Bilinçdışına yani bastırılmış düşünce, arzu, duygular ve davranışlarımızı ele alır. Bilinçaltındaki olanların ortaya çıkması için serbest çağrışımı kullanırlar. Geçmiş deneyimlerin özellikle erken çocukluk döneminin psikolojik sağlık üzerinde etkisini kabul ederler. Bilinçdışı olan savunma mekanizmalarının bilinçli bir düzeye getirilmesini amaçlar. Aktarım ve karşı aktarımı değerlendirirler. Aktarım ve karşı aktarımın anlamı bireylerin terapistleri ile olan ilişkilenme biçiminin geçmişteki yaşam deneyimlerinin açığa çıkarıcı etkisi olduğunu düşünürler. Bu terapi yöntemi oldukça uzundur. Derinlemesine bir yol ve keşif sürecidir. En uzun terapi yöntemleri psikanalitik psikoterapilerdir.
12. Sistemik Psikoterapi
Sistemik terapiler, bireyi sadece kendi başına ele almaz. İçinde bulunduğu tüm çevresel faktörlere göre yorumlarlar. Sistemi bir bütün olarak değerlendirir. Sorunların bireysel değil sistemik olduğunu savunurlar. Bireyin içinde bulunduğu sistemin kavranmasının önceliklenmesi gerektiği yaklaşımından köken alır. Bireyin etkileşimde olduğu aile, kültür, iş, arkadaş, eş veya toplumsal tüm yapılarla ilişkisi irdelenir. Bireyin ait olduğu sistemin ele alınmasına dayanır.
Bu yöntemler, farklı problemlere dönük çeşitli teknik ve yaklaşımları ortaya koyar. Kişilerin duygusal ve zihinsel sağlığını iyileştirmeyi amaçlar.

Online Psikoterapi Hizmeti
Birçok danışan zamandan tasarruf etmek veya terapiye düzenli katılım sağlayabilmek amacıyla online psikoterapi hizmeti alabilmektedir. Teknolojinin gelişmesiyle bireyler uzaktan bir şekilde terapi alabilmektedir. Online terapiler yurtdışında yaşayan fakat Türk psikologlar ve Türk psikoterapistlerden hizmet almak isteyen bireylerle çalışmaya da olanak sağlar. Uzaktan terapilerin yüz yüze terapiler gibi aynı sessiz ortamın sağlanması, gizlilik ilkesinin korunması, sürenin uzunluğu ve fayda sağlama etkisi aynı koşullara sahiptir.
“Online psikolog ve psikoterapi hizmetinin fayda açısından yüz yüze terapilerden bir farkı yoktur.”
İstanbul Psikolog Merkezi
İstanbul’da psikolog hizmeti almak isteyen bireyler iletişim kanallarımız aracılığıyla Klinik Psikolog Onur CANSIZ’a ve ekibine ulaşabilir. İstanbul’da psikolog hizmeti almak isteyen bireyler yüz yüze terapi tercih ettiklerinde Beşiktaş, Şişli ve Sarıyer bölgelerinden kolaylıkla psikolog ve psikoterapi merkezimize ulaşabilirler. Randevu ve daha fazla bilgi almak için iletişim kanallarımız yoluyla bizlere ulaşabilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Her yaş grubundan herkes terapi alabilir. Fakat bebeklerle, çocuklarla, ergenlerle, yetişkinlerle ve yaşlı bireylerle çalışmanın her biri ayrı uzmanlık alanıdır. 1 yaştan itibaren ölene kadar herkes psikoterapi alabilir. Bebekler dahi gelişim takibi ve ebeveyn danışmanlığı sürecine tabi olabilir.
Tüm dünya genelin de kabul gören ve aktif olarak sık uygulanan psikoterapi yöntemleri 8-12 arası terapi yöntemidir. Bunlar başlıca: Bilişsel davranışçı terapi, psikanalitik terapi, psikodinamik terapi, gestalt terapi, diyalektif davranış terapisi, mindfulness temelli terapi, sanat terapisi, şema terapi, emdr terapisi, aile terapileri ve oyun terapileridir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) bu yöntemlerin geçerliliğini kabul etmektedir.
Buna rağmen dünya üzerinde 400’den fazla terapi yaklaşımı vardır.
Bir psikoterapi süreci sonrası bireyler kendi kendine yardımcı tekniklerini öğrenebilir. Bu yöntemleri kullanarak terapist olmadan da kendilerine yardım edebilir. EMDR, şema terapi ve bilişsel davranışçı terapinin teknikleri kendine yardım yöntemlerini içermektedir. Bu yöntemleri öğrenmek ve uygulamak için önce psikoterapi sürecinden geçmiş olmak gerekir. Terapistiniz kendi kendinizin terapisti olma yolcuğunuzda size yeni beceri setleri geliştirecektir.
Psikoterapi vakanın içinde bulunduğu sorun alanlarına göre süresi şekillenmektedir. Kronik, kompleks ve kişilik kökenli sorunlarda birkaç aydan birkaç yıla kadar uzayan süreçler vardır. Fakat ortalama süreler belirtmek gerekirse.
Bilişsel Davranışçı Terapiler: 12-24 seans arası
EMDR Terapisi: 4-24 Seans arası
Şema Terapi: 40-120 Seans arası
Psikanalitik ve Psikodinamik Terapiler: Yıllar sürebilir.
Bu süreler ortalama sürelerdir. Kişinin durumuna göre şekillenmektedir.
Psikolog ve psikiyatrist arasındaki farklar bilinmesi doğru hizmet alınması için önemlidir. Psikologlar 4 yıllık lisans bölümlerinden mezun olurlar. Aldıkları lisans eğitimleri sayesinde bireyin ruhsal dünyasını tanırlar. Konuşma terapisi ve psikoterapi teknikleriyle kişilik temelinde değişimler sağlayabilirler. Psikiyatristler ise 6 yıllık tıp eğitimi üstüne 4 yıl uzmanlık eğitimi alırlar. Eğitimleri tanılama ve ilaç tedavisi üstünedir.
Psikologlar ise 4 yıllık lisans eğitimi üstüne 2 yıllık klinik psikoloji yüksek lisansı yaparak eğitimlerinin içinde psikoterapi yapmayı öğrenirler. Uzmanlıkları 2 yıllık yüksek lisans ile klinik psikolog unvanı almaya hak kazanırlar. Klinik psikologlar hem ruhsal hastalıkları tanır ve psikoterapi ile sağaltımında ilaçsız bir tedavi yöntemiyle fayda sağlarlar.
Psikologlar 4 yıllık lisans mezunudur. Uzmanlık eğitimleri yoktur. Uzman psikolog değillerdir.
Klinik Psikologlar ise 4 yıl eğitimi alırlar beraberinde 2 yıllık ruhsal hastalıklar üstüne klinik psikoloji alanında yüksek lisans yaparak uzmanlaşırlar. Klinik Psikologlar ruhsal sorunlar üstünde uzmanlaşmıştır. Yüksek lisans eğitimin de klinik beceri geliştirme, süpervizyon, hastane çalışmaları, uzmanlık tezi, vaka sunumları, ruhsal hastalıklar ve tedavilerine dönük uygulamalı dersler almışlardır.
Psikoterapistler ruh sağlığı uzmanı olmayabilirler. Dışarıdan aldıkları eğitimlerle hizmet vermeye çalışırlar. Bu sebeple sadece psikoterapist unvanı olan kişiler bir meslek erbabı değildir. Lisans mezunu olmayan kişiler kendilerine psikoterapist diyebilmektedir. Bu konuda çok dikkatli olunmalıdır. Psikolog ve psikiyatristler dışarıdan terapi eğitimleri aldıklarında ve kendilerini bu alanda geliştirdiklerinde. Psikoterapist unvanı kullanabilmektedir. Her psikoterapist unvanı kullanan kişilerin ruh sağlığı uzmanı olduğu düşünülmemelidir. Ruh sağlığınızı korumak için doğru uzmanlarla çalışmaya özen gösterilmelidir. Psikoterapist unvanı dışında lisansının hangi alanda olduğuna bakılmalıdır. Ruh sağlığı hizmeti doğru kurum ve kişilerden alınmalıdır.
Psikoterapi danışan ve terapistin belirlediği hedefleri gerçekleştirmek için genellikle haftada 1 gerçekleştirilir. Psikolog seçtiği terapi yöntemine göre de bu süreç farklılık gösterebilir. Akut ve acil durumlarda haftada 2-3 sıklığa kadar çıkabilir. Bazı durumlarda ise 2 haftada 1 olacak şekilde düzenlenebilir. Daha fazla araya uzun süreler girmesi psikoterapi değil danışmanlık süreci yürütülmesine sebebiyet verir.