Hipersomnia: Sürekli Uyuma İsteği Neden Olur?

Hızlı ve yoğun tempolu dünyada yorgunluk ve ara sıra hissedilen uyku durumu son derece yaygındır. Fakat bazı insanlar için bu durum geçici bir yorgunluktan çok daha fazlasıdır. Geceleri yeteri kadar, hatta normalden uzun süre uyumalarına karşın gündüzleri kontrol edilemez bir uyku durumu yaşayan kişiler hipersomnia olarak adlandırılan bir uyku bozukluğuyla mücadele ediyor olabilir. Bu husus, bireyin gündelik hayatını, iş ya da okul verimini, sosyal ilişkilerini ve genel hayat kalitesini ciddi oranda etkileyebilir.
Peki, bu sürekli uyuma isteği neden olur? Hipersomnia, basit bir yorgunluktan nasıl ayrılır ve altındaki sebepler nelerdir? Bu rehberde, hipersomnianın ne demek olduğunu, türlerini, belirtilerini, olası sebeplerini ve tedavi tekniklerini ayrıntılı bir biçimde inceleyebilirsiniz. Özellikle sürekli uyuma isteğinin psikoloji ile olan ilişkisini ve bu durumdan kurtulmak için atılabilecek adımlara ulaşabilirsiniz. Sürekli yorgunluk ve uyku durumu normal değildir ve profesyonel destek almak hayat kalitenizi ciddi oranda artırır. Bu hususta uzman bir klinik psikologtan psikolojik danışmanlık almak teşhis ve tedavi noktasında önemli bir rol oynar.
Hipersomnia Nedir?
Hipersomnia, aşırı uyku demektir. Fakat tıbbi olarak tanımı, gece süresince yeteri kadar ve kesintisiz uyku uyunmasına rağmen, gün içerisinde aşırı uyku hali yaşanması durumudur. Bu yalnızca çok yorgun hissetmek anlamına gelmez. Hipersomnia yaşayan bireyler, uygun olmayan yerlerde ve zamanlarda uykuya dalma eğilimi gösterirler. Gündüz yapılan kısa uykular çoğunlukla rahatlatıcı olmaz ve uyandıktan sonra sersemlik durumu devam eder.

Hipersomnia Çeşitleri Nelerdir?
Hipersomnia (sürekli uyuma isteği) , altta yatan sebebe bağlı olarak farklı biçimlerde gruplandırılabilir. Temelde ili esas kategoriye ayrılır.
- Primer Birincil Hipersomnia: Bu hususta aşırı uyku durumu, başka bir tıbbi durumun, psikolojik rahatsızlığın, ilaç kullanımının ya da yetersiz uykunun neticesi değildir. Problemin kendisi birincil uyku bozukluğudur. Birincil hipersomnialar şunlardır;
- İdiyopatik Hipersomnia: En sık görülen birincil hipersomniadır. İdiyopatik, sebebinin tam olarak bilinmediği anlamına gelir. Bu bireylerde gece uykusu normal ya da uzundur. Fakat gün içerisinde aşırı uyku hali devam eder. Uyanmakta güçlük ve gündüz yapılan uzun ve rahatlatıcı olmayan şekerlemeler yaygındır.
- Narkolepsi: Narkolepsi de aşırı gündüz uykuluğuyla alakalıdır. Fakat çoğunlukla hipersomniadan farklı belirtileri kapsar. Özellikle Tip 1 Narkolepsi’de ani kas gücü kaybı, uyku felci ve halüsinasyonlar görülür. Narkolepsi, beyindeki hipokretin adı verilen nörotransmitterin eksikliğiyle alakalıdır.
- Kleine-Levin Sendromu: Çok sık görülmeyen, tekrarlayan hipersomnia ataklarıyla alakalı bir durumdur. Ataklar esnasında birey günün büyük bir kısmını uyuyarak geçirir, aşırı yeme isteği ve davranışsal farklılıklar gösterilebilir. Ataklar haftalar boyu sürebilir ve arasında kişi tamamen normal olur.
- Sekonder İkincil Hipersomnia: Bu, uyku halinin en yaygın biçimidir ve aşırı uyku hali başka bir durumun belirtisi ya da sonucudur. Altta yatan sebep tedavi edildiği zaman çoğunlukla hipersomnia da düzelir. Olası sebepler şunlardır;
- Yetersiz Uyku Sendromu: Bireyin ihtiyacı olandan devamlı olarak daha az uyumasından kaynaklı gelişen kronik yorgunluk ve uyku durumu.
- Diğer Uyku Problemleri: Özellikle uykuda apnesi, huzursuz bacak sendromu gibi durumlar gece uykusunu bölerek aşırı uyku durumuna sebep olabilir.
- Tıbbi Durumlar: Tiroid bezinin az çalışması, baş travmaları, nörolojik rahatsızlıklar, kronik ağrılar, kanser, böbrek ya da karaciğer yetmezliği gibi pek çok fiziksel rahatsızlık da hipersomniaya sebep olabilir.
- Psikolojik Rahatsızlıklar: Özellikle depresyon, bipolar bozukluk ve anksiyete bozuklukları sürekli uyuma istediği ile bağlantılı olabilir. Sürekli uyuma isteği psikoloji ile yakından ilişkilidir.
- İlaçlar: Bazı ilaçların yan etkisi olarak ya da madde kullanımı sonucu hipersomnia görülebilir.
- Sirkadiyen Ritim Bozuklukları: Bedenin iç saatinin dış dünyayla uyumsuz olması da gündüz uyku durumuna sebep olabilir.
Hipersomnia Belirtileri Nelerdir?
Hipersomnia belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir, fakat en temel ve ortak olan belirti, gece yeteri kadar uyunmasına karşın gün içerisinde yaşanan aşırı uyku halidir. Diğer yaygın olan hipersomnia belirtileri ise şunlardır:
- Aşırı gündüz uykusu
- Uzun gece uykusu
- Uyku sarhoşluğu
- Rahatlatmayan şekerlemeler
- Bilişsel zorluklar
- Enerji düşüklüğü ve yorgunluk
- Duygusal belirtiler
- Baş ağrıları

Bu belirtiler, kişinin sosyal, iş ve kişisel hayatını olumsuz etkileyebilir. Eğer bu belirtiler sizde ya da bir yakınınızda varsa, bir sağlık personeline başvurmanız önerilir.
Hipersomnia (Sürekli Uyuma İsteği) Neden Olur?
Sürekli uyuma isteğinin sebepleri son derece çeşitlidir ve çoğunlukla birincil ve ikincil hipersomnia ayrımına göre çeşitlenir.
Birincil hipersomnianın sebepleri şu şekildedir:
- İdiyopatik Hipersomnia: Sebebi tam olarak bilinmemektedir. Fakat araştırmalar, beyindeki GABA gibi uykuyu teşvik eden nörotransmiterlere karşı fazla duyarlılık ya da bu sistemlerdeki bir dengesizliğin sebep olabileceğini düşündürmektedir. Genetik olarak yatkınlık da bir faktördür.
- Narkolepsi: Çoğunlukla beyinde uyanıklığı sağlayan öreksin üreten nöronların kaybından dolayıdır. Bu kaybın otoimmün bir dönemle bağlantılı olduğu düşünülür.
- Kleine-Levin Sendromu: Sebebi belirsizdir, fakat hipotalamus gibi beyin kısımlarındaki fonksiyon bozuklukları, enfeksiyonlar ya da otoimmün faktörlerin tetikleyici olabileceği düşünülür.

İkincil hipersomnianın sebepleri şu şekildedir:
- Uyku Apnesi: Geceleri oluşan solunum durmaları, uyku kalitesini bozar ve oksijen düzeyini düşürerek şiddetli gündüz uykululuğuna neden olur.
- Yetersiz Uyku: Çağdaş hayat stili, iş ya da okul yoğunluğu sebebiyle kronik olarak yetersiz uyumak, vücudun uyku biriktirmesine ve devamlı yorgunluğa sebep olur.
- Tıbbi Durumlar: Hipotiroidizm, anemi, kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji, böbrek hastalıkları, inme, tümör, MS gibi nörolojik bozukluklar.
- Psikolojik Durumlar: Özellikle depresyon, bipolar bozukluğun depresif süreçleri, mevsimsel duygudurum bozukluğu ve bazı anksiyete bozuklukları.
- İlaçlar: Hipnotikler, bazı antidepresanlar, kas gevşeticiler, bazı tansiyon ilaçları gibi pek çok ilaç grubu yan etki olarak uyku durumu yapabilir.
- Madde Kullanımı: Alkol ya da uyuşturucu madde kullanımı ve özellikle bu maddelerin bırakılması süreçleri hipersomniaya sebep olabilir.
- Diğer Uyku Problemleri: Huzursuz bacak sendromu, rutin bacak hareketleri bozukluğu gibi hususlar gece uykusunu bölerek gündüz uyku durumuna sebep olabilir.
Görüldüğü üzere, sürekli uyuma isteği pek çok farklı etkenden kaynaklanabilir. Doğru teşhis için detaylı bir değerlendirme şarttır.
Hipersomnia ve Halsizlik Nedenleri
Hipersomnia ve halsizlik sıklıkla bir arada gözlenir ve bazen karıştırılır. Fakat aralarında önemli farklar mevcuttur. Hipersomnia, öncellikle kontrol edilemeyen uyku ihtiyacıdır. Halsizlik de fiziksel ya da zihinsel enerji yoksunluğu, bitkinlik durumudur. Pek çok durumda bu iki husus birbiriyle bağlantılıdır:
- Altta yatan ortak sebepler
- Kalitesiz uykunun sonucu
- Uyku haliyle mücadelenin yorgunluğu
- Uyku sarhoşluğu
Özetle, hipersomnia (sürekli uyuma isteği) çoğunlukla yalnızca uyku isteği değil, aynı zamanda derin bir halsizlik ve enerji eksikliği ile beraber seyreder. Bu hususların ayrımını yapmak ve altta yatan sebebi bulmak başarılı bir tedavi için ciddi önem arz eder.
Sürekli Uyuma İsteği (Hipersomnia) ve Baş Ağrısı Halsizlik
Sürekli uyuma isteği yaşayan bireylerde baş ağrısı ve halsizlik de sık sık görülen şikayetler arasındadır. Bu üç belirtinin bir arada olması, altta yatan olası sebeplerle ilgili ipuçları verir. Eğer sürekli uyuma isteği, baş ağrısı ve halsizlik bir arada görülüyorsa, bu durumu ciddiye almak ve altta yatan sebebi belirlemek adına muhakkak doktora başvurmak gerekir. Detaylı bir tıbbi inceleme ve gerekirse uyku testleri ile doğru teşhis konulabilir.
Sürekli Uyuma İsteği Psikoloji Rahatsızlık Belirtisi midir?
Evet, sürekli uyuma isteği bazen bir psikolojik rahatsızlığın belirtisi olur. Sürekli uyuma isteği psikoloji ile yakından bağlantılıdır ve bu ilişkiyi anlamak önemlidir. Fakat her hipersomnia psikolojik kökenli sayılmaz.
Bazı psikolojik durumlar, özellikle duygu durum bozuklukları, uyku düzeninde belirgin farklılıklara sebep olabilir. En sık bağlantılı olan durumlar şunlardır:
- Atipik depresyon
- Bipolar bozukluk
- Mevsimsel duygu durum bozukluğu
- Anksiyete bozuklukları
- Travma sonrası stres bozukluğu
Sürekli uyuma isteğinin psikolojik bir sebepten mi yoksa birincil bir uyku bozukluğundan mı ya da başka bir tıbbi durumdan mı kaynaklandığını ayırt etmek çok önemlidir. Çünkü tedavi yaklaşımları tamamen farklıdır. Psikolojik sebepli hipersomniada ana tedavi psikoterapi ya da antidepresan ilaçlar olurken, uyku apnesinde CPAP aleti, idiyopatik hipersomniada da uyarıcı ilaçlar gerekir.
Bundan dolayı sürekli uyku halinde olan bir kişinin hem fiziksel hem de psikolojik bakımdan değerlendirilmesi gerekir. Detaylı bir öykü alma, psikolojik testler ve gerekirse diğer uzmanlarla işbirliği yapılarak doğru teşhis konulur.
Hipersomnia ve Depresyon İlişkisi
Hipersomnia ve depresyon arasındaki ilişki karşılık ve iki taraflıdır. Özellikle atipik depresyonda, beyindeki sistemlerin dengesizlikleri ve enerji metabolizmasındaki farklılıklar aşırı uyuma isteğine sebep olabilir. Kişi yataktan çıkmakta zorlanır, bütün gün uykulu ve yorgun hisseder. Uyku, negatif düşüncelerden ve duygusal bakımdan bir kaçış yolu olarak da işlev görür.
Birincil bir uyku bozukluğu ya da tedavi edilmemiş ikincil hipersomnia sebebiyle devamlı uykulu olmak, kişinin hayat kalitesini ciddi biçimde düşünür. İş ya da okul veriminde düşüş, sosyal izolasyon, hobi ve etkinliklerden keyif almama, sürekli yorgunluk hissi gibi durumlar zamanla umutsuzluk, çaresizlik ve depresif duygulara sebep olabilir. Kişi, kontrol edemediği bu durumdan dolayı kendini suçlu ya da yetersiz hissedebilir.
Narkolepsi ile Hipersomni Aynı mıdır?
Hayır, narkolepsi ile idiyopatik hipersomnia aynı şey değildir. Fakat her ikisi de aşırı gündüz uykululuğu ile karakterize birincil uyku bozukluklarıdır ve bundan dolayı bazen karıştırılır. Hipersomniada sürekli ve bastırılması zor bir uyku hali gözlenirken, narkolepside ani ve karşı konulamaz uyku atakları görülür.
- Hipersomniada gece uykusu uzun, kesintisiz ya da az kesintiliyken, narkolepside çoğunlukla normal süresinde ya da kısa, fakat sık sık bölünmüş olur.
- Hipersomniada uyanmak oldukça zorludur, narkolepside çoğunlukla daha kolaydır.
- Hipersomniada gündüz şekerlemeleri uzun sürelidir ama dinlendirici değildir, narkolepside ise kısa süreli ve dinlendiricidir.
Kısacası, hipersomnia daha çok uzun uyku süresi, uyanmada zorluk ve dinlendirici olmayan şekerlemelerle bilinirken, narkolepsi ani uyku atakları, çoğunlukla katapleksi, uyku felci, halüsinasyonlar ile baş gösterir.
Mutsuzken Sürekli Uyuma İsteği Nedir?
Mutsuzluk, stres, hayal kırıklığı ya da üzüntü gibi negatif duygusal durumlar yaşarken sürekli uyuma isteği hissetmek son derece yaygın bir durumdur. Bu husus, çoğunlukla geçici bir başa çıkma sistemi olarak ortaya çıkar ve klinik bir hipersomnia teşhisinden farklıdır fakat bazen altta yatan daha derin bir problemin işareti olabilir.
Uyku; zorlu duygulardan, düşüncelerden ve dış dünyanın stresinden kaçış mekanizmasıdır. Kişi mutsuzken, uyanık olmanın getirdiği acı ya da zorlukla yüzleşmek yerine uyuyarak bu duygulardan uzaklaşmayı seçerler.
Yoğun duygusal stres, zihinsel ve fiziksel olarak enerjiyi tüketir. Mutsuzluk ve keder, kişiyi halsiz düşürür ve bu da daha çok uyuma isteğine sebep olabilir. Mutsuzluk çoğunlukla motivasyon kaybıyla beraberdir. Yataktan çıkmak, günlük aktivitelere katılmak için gerekli enerji ve istek azalır. Bu da kişinin daha çok uyumasına sebep olabilir.
Eğer mutsuzluk hali uzun sürüyor ve devamlı uyuma isteği, iştah artışı, enerji düşüklüğü gibi belirtilerle beraber görülüyorsa, bu husus yukarıda belirtilen depresyonunun bir belirtisi olabilir. Bu durumda uzman desteği almak önemlidir.
Önemli olan, bu durumun geçici bir tepki mi yoksa kronik bir problem mi olduğunu ayırmaktır. Belirli bir olay ya da stres döneminin ardından birkaç gün ya da hafta süresince daha çok uyumak normal olabilir. Fakat bu husus aylar boyunca sürüyorsa, günlük fonksiyonelliği bozuyorsa ve altta yatan belirgin bir stres unsuru olmadan kalkmasına karşın devam ediyorsa bir uzmana danışabilirsiniz.

Hipersomnia Nasıl Teşhis Edilir?
Hipersomnia teşhisi, çoğunlukla detaylı bir değerlendirme dönemi gerektirir ve altta yaran sebebi bulmaya odaklıdır. Süreç genellikle şu aşamaları kapsar;
- Ayrıntılı tıbbi geçmiş ve uyku alışkanlıklarının değerlendirilmesi,
- Fiziksel muayene,
- Uyku günlüğü,
- Uyku ölçeği,
- Kan testleri,
- Polisomnografi (Uyku testi),
- Çoklu uyku latans testi,
- Psikiyatrik değerlendirme
Bütün bu değerlendirmelerin neticesinde, hipersomnianın türü ve altta yatan sebebi belirlenerek uygun tedavi programı oluşturulur.
Hipersomnia Nasıl (Sürekli Uyuma İsteği) Geçer?
Sürekli uyuma isteği yani hipersomnianın geçmesi ya da yönetilmesi, altta yatan sebeple ilişkilidir. İkincil hipersomniada ana hedef, altta yatan sebebi tedavi etmektir. Birincil hipersomnialarda ise tam bir kür çoğunlukla mümkün olmasa bile, belirtileri önemli oranda kontrol altına almak ve hayat kalitesini artırmak mümkündür. Altta yatan sebebi tedavi etmek, hayat tarzı değişikliğine gitme, düzenli uyku planı, sağlıklı beslenme, düzenli spor, kafein kullanımını kısıtlama, sosyal destek, ilaç tedavisi gibi yapılacak değişikliklerle sürekli uyuma isteğini geçirebilirsiniz.
Fakat sürekli uyuma isteği nasıl geçer sorusunun yanıtı kişiye özgüdür ve multidisipliner bir yaklaşım ister. Sabır, doğru teşhis ve uygun tedavi yöntemleriyle hipersomnia (sürekli uyuma isteği) belirtileri yönetilebilir ve kişi daha aktif bir hayat sürebilir.
Hipersomnia (sürekli uyuma isteği) Tedavi Yöntemleri
Hipersomnia tedavi yöntemleri, bozukluğun türüne ve şiddetine göre farklılık gösterir. Hedef, gündüz uykululuğunu azaltmak, uyanıklığı artırmak, bilişsel fonksiyonları iyileştirmek ve genel hayat kalitesini yükseltmektir. Tedavi çoğunlukla kişiye özel olarak planlanır ve zaman içerisinde ayarlamalar gerektirebilir. En etkili sonuçlar çoğunlukla farmakolojik ve davranışsal tedavilerin kombinasyonu ile elde edilir. Tedavi sürecinde Uzman Klinik Psikolog Onur Cansız gibi bir ruh sağlığı uzmanıyla yakın iletişimde olmanız oldukça önemlidir.
Sıkça Sorulan Sorular
Bu üç belirtinin bir arada görülmesi; uyku apnesi, idiyopatik hipersomnia, depresyon, kronik yorgunluk sendromu, hipotiroidizm, anemi ya da bazı enfeksiyonlar gibi farklı durumların belirtisi olabilir. Kesin teşhis için muhakkak doktora başvurmak gerekir.
Sürekli uyuma isteği ve halsizlik, özellikle B12 vitamini, D vitamini ve demir eksiklikleri ile bağlantılı olabilir. Fakat yalnız başına vitamin eksikliği nadiren şiddetli hipersomnianın tek sebebidir. Kan testleri ile eksiklik olup olmadığı kontrol edilmelidir.
Gün içerisinde sürekli uyuma isteğinin ana sebepleri şunlardır; yetersiz ya da kalitesiz gece uykusu, uyku apnesi, narkolepsi, idiyopatik hipersomnia gibi uyku problemleri, depresyon gibi psikolojik durumlar, hipotiroidizm gibi tıbbi rahatsızlıklar, bazı ilaçların yan etkileri ya da kronik yorgunluktur.